Grip Influenza virüslerinin neden olduğu, genellikle yıl içerisinde sonbaharda başlayarak ilkbahar başına kadar olan dönemde görülen bulaşıcı bir hastalıktır.
Grip virüsleri Influenza A, B, C ve D olmak üzere dört tipe ayrılır. İnsanlarda ve özellikle domuzlarda olmak üzere memelilerde en çok rastlanan İnfluenza A virüsünün ana kaynağı kuşlardır. Influenza B ve C virüsü öncelikle insanlarda hastalık yapar. İnfluenza D virüsü ise özellikle sığır ve domuzlarda bulunur ve insanlarda hastalık oluşturup oluşturmadığı tam olarak bilinmemektedir.
Influenza virüsü zarflı bir RNA virüsüdür. Bu grup içindeki Influenza A virüsü salgınlara ve hatta pandemiye neden olan virüstür. Influenza A zarf yapısında bulunan H (hemaglütinin) ve N (nöraminidaz) proteinlerinin değişiklikleri ile tanınır ve bu şekilde adlandırılır. Örneğin H1N1 olarak adlandırılan türü 1918 - 1920 yılları arasında İspanyol Gribi Pandemisi olarak adlandırılan pandemiye yol açmış ve pandemi sırasında resmi kayıtlara göre 50 milyon insan yaşamını yitirmiştir. Ardından 1957-1958 (H2N2), 1968-1969 (H3N2) ve 1977-1978 (H1N1) pandemileri olmuştur. Günümüzde dünya üzerinde H3N1 ve H1N1 virüsleri birlikte dolaşmaktadır. Avian influenza ise tavuk vebası ya da kuş gribi olarak da bilinir ve İnfluenza, A grubu virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. Virüsün bu H5N1 adındaki türevi insanlara da bulaşarak hastalık yapabilir. Hastalık göçmen kuşların salyaları ve dışkılarıyla temas sonucu bulaşmaktadır.
Bulaşma
Virüs hasta bireylerin öksürme, hapşırma ve konuşma sırasında çevrelerine yaydıkları damlacıklar yoluyla sağlıklı bireylere bulaşır ve solunum yollarına yerleşerek burada çoğalmaya başlar. tarafından solunum yoluyla alınmasıyla bulaşmaktadır. Hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırması sonucu virüsü içeren milyonlarca damlacık dağılır. Bu damlacıkların yaklaşık 1-2 metreye kadar yayıldığı gösterilmiştir.
Az da olsa, bu damlacıkların bulaştığı yüzey ve nesnelere temas edildikten sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile de hastalık bulaşabilmektedir. Tokalaşma, öpüşme, bir metreden fazla yaklaşarak konuşma önemli bulaş yollarıdır. Kapı kolu, masa, bardak, vb. yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır.
Belirtiler
Grip belirtileri, virüs vücuda girdikten 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar ve aşağıdaki belirtiler görülür;
- Ateş (koltuk altından ölçülen 38 °C ve üzeri)
- Titreme
- Kuru öksürük
- Boğaz ağrısı
- Burun akıntısı ve tıkanıklığı
- Baş ağrısı
- Kas ve eklem ağrıları
- Şiddetli halsizlik
- İshal, nadiren kusma
Özellikle risk grubundaki bireylerde hastalık akciğer tutulumu ile seyrederek pnömoni (zatürre) tablosuna yol açabilir. Hastalığın geçirilmesi sırasında risk grubundaki bireylerde bağışıklık yanıtının azalmasına bağlı olarak ikincil bakteriyel akciğer infeksiyonları görülebilir ve bu ağır hastalık tabloları nedeniyle hastalığa yakalanan birey yaşamını yitirebilir.
Tanı
Çoğu kez klinik bulgular ile tanı düşünülse bile hastalığın kesin tanısı için boğazdan alınan sürüntü örneğinden virüsün genetik materyalinin gösterilmesi amacıyla yapılan polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile kesin tanı konulabilir.
Tedavi
Grip bir viral infeksiyon olduğundan bakterilere yönelik olarak kullanılan antibiyotikler etkili değildir. Günümüzde hastalığa karşı kullanılan antiviral ilaçlar vardır ancak bu ilaçların hastalığın erken döneminde başlanması gerekir. Ayrıca bağışıklık yanıtı iyi olan sağlıklı genç bireylerde yaklaşık bir hafta içinde hastalık kendiliğinden iyileşir. Bu kişilerde ateş ve kas-eklem ağrıları için parasetamol kullanmak, bol sıvı tüketimi ve yatak istirahati hastalığın atlatılması için yeterlidir.
Risk grubundaki bireylerde ise hastalığın ağır geçmesi, akciğer tutulumunun olması durumunda tedavi hastanede yapılmalıdır.
Korunma
Virüs damlacıklar yoluyla bulaştığından hasta kişilere yakın temastan ve onlarla ortak eşya (havlu gibi) kullanmaktan sakınılmalıdır. Hasta olan kişi çevresindekilere hastalığı bulaştırmamak için eşyalarını ayırmalı, çok zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmamalıdır. Özellikle maske kullanımı hastalığın çevreye yayılmasını engelleyen önemli bir yöntemdir.
Risk grubundaki bireylerin her yıl sonbahar aylarında grip aşısını olmaları onları hastalığa karşı koruyacak en önemli yöntemdir. Risk grubu dediğimiz aşı olması gereken bireyler aşağıda belirtilmiştir.
- 65 yaş ve üstündeki kişiler
- Kronik hastalığı olan kişiler: kronik kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, şeker hastalığı ve benzeri hastalığı olanlar.
- Bağışıklık sistemleri zayıflamış olan kişiler: kanser hastaları, bağışıklık sistemi hastalığı olanlar, organ ve kemik iliği nakli yapılan kişiler
- Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençler
- Hastanelerde çalışan doktor, hemşire ve hasta bakıcılar; kreş ve huzurevleri çalışanları
- Yüksek risk grubundaki kişilerle yakın temasta olan kişiler
- İlk üç aydan sonraki hamile kadınlar
- Altıncı ayından itibaren bebekler
- Çevredeki insanlar grip ise grip aşısı olunması kesinlikle önerilmektedir.